Ehl-i Sünnet’e saldırmak, İslâm’la savaşan Batılıların değirmenine su taşımaktır!

Şunuu zihnimize kazımak zorundayız: Dünya tarihini üç asırdır yalnızca Batılılar yapıyor.

Çinliler, Japonlar, Hintler, Latin Amerikalılar ve tabiî Müslümanlar tarih yapmıyor, yapamıyor; tarihte tatil yapıyor yalnızca!

BATI, Ä°NSANLIÄžA VE HAKÄ°KATE SALDIRININ ADIDIR!

Neden peki?

Düşük kültürlere sahip oldukları için mi?

Elbette ki, hayır!

Bunun nedeni, Batılıların seküler-kapitalist sistemle bütün dünyayı sömürgeleÅŸtirmesi, medeniyetlerin kökünü kazıması, (Ä°slâm'ın dışındaki) bütün dinleri hadım ederek fosilleÅŸtirmesi ve dize getirmesidir!

Bu gerçeÄŸi cins bilim felsefecisi Paul Feyerabend, çok özlü bir ÅŸekilde şöyle özetler: “Batı uygarlığı dünya üzerindeki hâkimiyetini iki ÅŸeye borçludur: Silah ve ikna/reklam/medya.”

NeymiÅŸ?

Batı uygarlığı dünya üzerindeki hâkimiyetini, bütün diÄŸer dinlerden, kültürlerden ve medeniyetlerden daha derinlikli veya üstün insan tasavvuruna, hayat tasavvuruna, Yaratıcı tasavvuruna sahip olmasına deÄŸil, güce ve bu gücü kullanarak geliÅŸtirdiÄŸi propaganda makinesine borçluymuÅŸ!

Son üç asırlık insanlık tarihinin özeti ÅŸu kısacık cümlede yatar: Batı uygarlığı insanlığa, Yaratıcı'ya, tabiata, hakikate, baÅŸka dinlere, kültürlere ve medeniyetlere bir saldırıdır.

O yüzden geliÅŸtirilen “demokrasi, insan hakları, özgürlükler” söylemlerinin hepsinin içi boÅŸtur ve bunlar yalnızca retorikten, göz boyamaktan, Batılıların iÅŸledikleri cinayetleri örtbas etmekten, dünyayı uyutmaktan ve uyuÅŸturmaktan ibarettir.

Eğer bu yakıcı gerçeği göremezseniz, dünyada da, bölgemizde de, ülkemizde de yaşanan temel sorunların nereden kaynaklandığını da, nasıl hâl yoluna konulabileceğini de aslâ bilemezsiniz!

NEDEN TÜRKİYE'Yİ VURUYOR AMA İRAN'IN ÖNÜNÜ AÇIYORLAR?

Buradan geleceğim nokta hayatî...

Yukarıda, Batılılar, bütün dinleri fosilleştirdiler ve dize getirdiler ama İslâm'ı fosilleştiremediler ve dize getiremediler, dedim.

İşte bu, dünyada, bölgemizde ve ülkemizde yaşanan temel varoluşsal sorunların nereden kaynaklandığını gösteren önemli bir gerçeğe dikkat çeker. Bendeniz bu cümleyi, burada özetlenen fikri, bu ülkeye anlatıncaya kadar çeşitli açılardan tekrar tekrar hatırlatacağım.

Önceki yazılarımda 15 Temmuz saldırısının paralel devlet deÄŸil paralel din tehlikesi olduÄŸuna dikkat çekmiÅŸtim.

Soru ÅŸu burada: Türkiye'ye neden saldırıyorlar?

Türkiye, neredeyse Batı ittifakının NATO gibi, OECD gibi, Avrupa Konseyi gibi, belli baÅŸlı kurumlarının üyesi olmasına raÄŸmen neden Türkiye'yi hedef tahtasına yatırıyorlar da, hiç bir Batı kurumunun üyesi olmayan, ÅŸimdiye kadar ÅŸeytanlaÅŸtırılarak sürekli önü açılan, parlatılan, OrtadoÄŸu'ya, özellikle de Türkiye'nin güneyine adım adım ve derinlemesine yerleÅŸtirilen Ä°ran'ın ve Åžia'nın önünü inanılmaz bir ÅŸekilde açıyorlar? Evet, neden?

EHL-İ SÜNNET OMURGA'YI ÇÖKERTMENİN YOLU: PARALEL DİNLER İCAT ETMEK

Meselenin püf noktası burada gizli: 15 Temmuz saldırısı, Türkiye'yi durdurmayı amaçlıyor!

Niçin?

Türkiye, bin yıldır Ehl-i Sünnet Omurga'nın kurucusu ve koruyucusu yegâne ülke olduÄŸu için.

Batılıların amacı, İslâm'ın yeniden tarih yapacak bir aktör olarak tarih sahnesine çıkmasını ne pahasına olursa olsun önlemek!

Ä°slâm, ne zaman ki, Selçuk, Gazne, Eyyüb çocuklarıyla Gazâlî'nin öncülüğünde Ehl-i Sünnet Omurga'yı kurdu, iÅŸte o zaman bin yıl sürecek akîdevî, fikrî ve siyasî birliÄŸin temellerini de attı. Ehl-i Sünnet omurga kurulduktan sonradır ki, Müslümanlar sadece Ä°slâm tarihini deÄŸil, üç kıtada dünya tarihini yaptı!

Ä°ÅŸte bu nedenledir ki, Batılılar Türkiye'yi vuruyorlar, Ä°ran'ın önünü alabildiÄŸine açıyorlar!

Burada bir taÅŸla bir kaç kuÅŸ birden burmuÅŸ olacaklar:

1- İslâm'ın tarih sahnesine çıkmasını önleyebilmenin tek yolu var: Bin yıldır Müslümanları dimdik ayakta ve diri tutan bu Ehl-i Sünnet Omurga'yı çökertmek!

Ehl-i Sünnet Omurga'yı çökertmenin en etkili yolu, Şia'nın önünü açmak, Sünnî dünyayla Şia'yı karşı karşıya getirmek!

2- Ä°kinci yöntem, Ehl-i Sünnet'in kurucu sütunlarını yerle bir etmek; bunun için de Ä°slâm dünyasında mezhepleri tartışmaya açmak, bin yıllık birikimi “uydurulmuÅŸ din” diye sığ bir kafayla topa tutmak, hadisleri ve dolayısıyla Hz. Peygamber'i devre dışı bıraktırmak...

Sonra da, ilkin, hâricî mantığına dayalı paralel din'leri Ä°slâm dünyasına hızla yaymak, bunları terörize etmek, teröre sürüklemek, böylelikle Müslümanları Ä°slâm'dan uzaklaÅŸtırmak; ardından da bunun alternatifi bir baÅŸka paralel din olarak da FETÖ ve türevleri gibi ılımlı, protestanlaÅŸtırılmış, modernize edilmiÅŸ, ruhsuzlaÅŸtırılmış sahte din anlayışlarını öne sürmek...

EHL-İ SÜNNET OMURGADIR; ÇÖKERSE, HEPİMİZİ YER BİTİRİLER!

Çok büyük bir tehlike var burada: Ä°slâm'ın temel dinamiklerini, bin küsur yıldır Müslümanları dimdik ayakta tutan mezhepleri, cemaatleri, tarikatleri topa tutarak Ehl-i Sünnet Omurga'yı çökertmek, böylelikle bütün sapkın anlayışların önünü alabildiÄŸine açarak Müslüman toplumları birbirine düşürmekve sonuçta fosilleÅŸtirilemeyen ve dize getirilemeyen Ä°slâm'ı dize getirmek ve Batılıların önündeki en büyük engeli bu ÅŸekilde bertaraf etmek!

Altını çize çize herkesi uyarıyorum: Ehl-i Sünnet'in korunması çaÄŸrısında bulunmak, SünnîliÄŸi din katına yükseltmek deÄŸildir! Böyle düşünerek Ehl-i Sünnet'e saldırmak ya kötü niyetliliktir ya da beyinsizlik! Her iki durumda da hapı yutmaktır!

Çünkü Ehl-i Sünnet, bin küsur yıllık sahih ana omurgadır. Omurga çökerse, hepimiz altında kalırız, birbirimizle boğuşmaya başlarız ve leş kargalarının üzerimize çullanmalarının, bizi boğmalarının yollarını sonuna kadar açmış oluruz!

Bu ürpertici gerçeÄŸi göremeyen ya kördür ya da birilerinin gönüllü kölesi!

Özetle: Kim ki, Ehl-i Sünnet'e ve Ehl-i Sünnet'in çok zorlu ÅŸartlarda iyi kötü temsilcisi, sigortası sahih cemaatlere, tarikatlere saldırıyorsa, bilin ki, o kiÅŸi, çeyrek asırdır Ä°slâm'la savaÅŸan Batılıların deÄŸirmenine su taşıyan ya salak ya da asalak bir kiÅŸi veya “paralel din” ÅŸebekesidir.